18 Ağustos 2015 Salı

başlığı yazının içeriğinden alakasız yazı başlığı

Merhaba! Merhaba mı? O da ne? Neyse… Selamunaleyküm hah şimdi oldu. Az önce bi kaç sayfa kitap okudum galiba ilham geldi, aslında gelmemişte olabilir ben öyle hissediyor olabilirim bilemiyorum güvenemiyorum zaten kendime ne zaman tam manasıyla güvendim. Daha ne yazacağımı bilmiyorum hatta başlangıç olsun diye merhabadan girdim lafa. En iyisi bugün yaptıklarımı anlatmak belki bi konuyu devam ettiririm. Bugün sabah uyandım (ne kadar garip değil mi? UYANDIM) kalktım elimi yüzümü yıkadım, aynanın karşısında kendime bakıp içimden “pff yine mi ben?” diyip yatağımın başına koyduğum gözlüğümü almaya gittim. Aslında gözlüksüz de görebiliyorum ama net değil, tuhaf bişey. Kahvaltı masasına oturdum annemler kalkmış kahvaltı hazırlamışlar ben de oturdum yemeye başladım, gerçi sabah kahvaltısını çok da sevdiğim söylenemez. Neden mi? (aslında bu soruyu siz sormadınız ben kendimi açıklama ihtiyacımı doyurmak için soruyorum) ben kahvaltıkları sevmem örneğin zeytin, aslında ben küçükken zeytin yerdim ama eşşek (yanlış yazdığımı biliyorum sadece böyle yazmak hoşuma gidiyor) şakasına mağdur gittim. Nasıl mı? (hadi kıyamadım bunu da anlatıcam) 5-6 yaşlarında elimde içi tıka basa zeytin dolu ekmekle televizyona 1 metre ya da daha yakın bi şekilde televizyon izliyorum (galiba gözlerim bu yüzden bozuldu) kapıdan ablam çıkageldi ve bana zeytinin çekirdeğini yutma içinden zeytin ağacı çıkar dedi o gün bu gündür zeytin yemiyorum alacağın olsun abla demesen ne olurdu? Bu arada peynir de yemem, yani yerim de çok zor yerim kendilerini pek sevmiyorum umarım o da beni sevmiyordur, sevgisini karşılıksız bırakmak istemem. Neyse kahvaltı faslını geçelim,  geçelim de nereye geçelim sabahtan beri kayda değer bişey yapmadım. Bi ara instaboy olabilmek için yakındanki markete gidip eti puf (hayır, eti bana sponsor değil) aldım bi de çubuklu dondurma (dondurma da golf marka çünkü boykot yapıyorum). Eve geldim kendime beyaz bi arka fon hazırladım ve resmimi çektim. Ne çektiğimi bi ben bi Allah bilir. Resmim instaya attım. İnstaboy oldum mu? Hayır. Hatta resmi atalı 5 saat oldu daha 27 beğeni geldi (şu an saat 21:05). Neyse zaten benden ne instaboy olur ne de twitter fenosu. Önemli olan adam olabilmekte gerçi adamız da yavuz abi sürekli adamsın diyo, ona güveniyorum. O değilde kaç saattir odamdayım odaya girerken her yer aydınlıktı az önce su almaya gittim her yer karanlık bi ara noluyo lam dedim sonra saate bakınca anladım, akşam olmuş. Akşam iyidir hatta gece akşamdan daha iyidir. Her yer karanlık olur sadece gerçekten parlayanlar ortaya çıkar,  hele bi de elektrikler kesilince daha iyi olur ampuller söner gökyüzündeki bir hilal (dönemlerine göre şeklide değişir) ve 5 yıldız belirir. Elektrikler kesilince evdekilerle de görüşürüz (evet biliyorum elektrikler kesilince aynı anda 40 kişinin attığı tivit bu). Çok yazdım galiba zamanım kısaydı ben de aklıma ne gelirse yazdım. Bu yazının devamı gelir mi? Gelmez gibi. Çok üşengecim çok. Nefes almak göz kırpmak refleks olmasaydı onlara da üşenirdim. Neyse ben gidiyorum bu yazıyı kaydedip ablama okutayım biraz vicdan azabı çeksin. Onun yüzünden zeytin yiyemiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder