20 Ekim 2015 Salı

deli



Eyyy Romalılar! Gerçi kaç kişiyiz ki? Çoğul eki fazla oldu. Eyy romalı! Efendim? Romalı mı değilsin? Sivaslı mısın? Tamam anladım. Eyyy sivaslılar! Öhüm öhüm. Nasılsın? Bakıyorum keyfin yerinde.  Ne mutlu sana. Benim gibi keyfini masanın üstüne bırakımış daha sonra geri döndüğünde bulamayan bir çok kişi gibi keyifsiz değilsin. Kim bilir nerde. Yer yarıldı da içine mi düştü acaba. Gerçi az önce ordaydım göremedim. Neyse. Bunu da boşverelim bakalım. Belki o bizi bulur. Hah şimdi hatırladım. Mutluluğun peşinden koşulmazmış eğer koşarsan senden kaçarmış. Mutluluk seni bulurmuş. Bunlar bi takım paralel kenarların uydurmaları. Ben şahsen daha önce  durup dururken mutlu olan birini görmedim. Benim bildiğim kadarıyla mutlu olabilmek için insanın birşeyler yapması lazım. Olması gereken o. Zannımca. Bakıyorum siz de görmemişsiniz öyle bişey. Ses yok. Suspus duruyosunuz. Biriniz de demiyoki talha haklısın. Sürekli hakaret sürekli hakaret. Ne yaptım bu kadar anlamıyorumki. Şizofren ettiniz insanı. Deli oldum. Hatta kafamda da huni olsa tam deliyim. Üşüyorum deli gömleğimi getirir misiniz? Malum kış geldi. Beni neden delirttiniz hala bilmiyorum. Açıkcası sormaya da utanıyorum. Cevaplardan korkuyorum. Bazı cevaplar kılıçtan daha keskin yaralar açabiliyor. Cümlelerimize dikkat edelim. Kamu spotu. Ya da sorayım. O kadar çok yaralandı ki artık yaralansa da hissetmiyorum kalbimi. Cevaplarınızı hazırlayın. Beni neden delirttiniz? Ne yaptım size? Veya ne yapmadım? İlkokulda bi arkadaşın kapşonuna kraker tozu dökmüştüm o yüzden olamaz herhalde? Bu kadar yaranın sebebi bu olamaz sanmıyorum. Neden bunu yaptığınızı bilmiyorum. Belki de sizde bilmiyorsunuz. Ama intikamımı alacağım. İntikam soğuk yenen bir yemektir. Hayır değildir! Sıcak sıcak alacaksın intikamını. Dumanı üstündeyken. Evet yapacağım. Alacağım intikamımı. Ne mi zaman? Hayır söylemicem. Hayır hayır size güveniyorum ben onlara güvenmiyorum. Onlar mı kim? Kim olduğunu onlar bilir. Pislikler be.
Neyse sakin. Ne diyorduk? Ne demiyorduk ki? Ağzımıza geleni saydık. Daha saymadıklarımızda var. Kapıdan geri dönenler oldu. Damsız gelmişler. Biz saydık sayalım da. Kötü mü ettik? Bilmem belki. Hep iç sesimin suçu bunlar. Beni yönlendiriyor. Kötü biri oldum belki onun yüzünden. Sürekli kulağıma birşeyler fısıldıyor. (iç ses mi kulağına fısıldıyor? asdasdada). Öyle demek istemedim. Anladın işte. Şöyle yap böyle yap diyor bana. Sabahtan akşama kadar virvirvir konuşuyor. Siniri bozuluyor insanın. Başıma ne geldiyse onun suçu hakim bey! Şikayetçiyim! Atın mapusa aklı başına gelsin. Yaz dostum güzel sevmeyene adam denir mi? Yaz kızım sanığın kişilerin kulaklarına kötü şeyler fısıldamak suçuyla 10 yıl 5 saat 2 dk vicdan azabına çarptırılmıştır. Bu süre zarfında efkarlanıp çay içmesi de yasaklanmıştır. Karar verilmiştir dağılın daha buraları toplıcaz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder